Vücut ve çevresindeki her şeyi temizlediğimiz cilt yüzeyine parfüm sürüyoruz. Buradan koku iki yöne yayılır: Dışa ve içe, yani dünyaya ve kendimize. Dış dünyaya yayılma çok özel bir şekilde gerçekleşir: En küçük koku parçacıkları olan moleküller, sürekli olarak cilt yüzeyinden ayrılır ve solunan hava yoluyla çevremizdeki insanlar tarafından emilir. Böylece kokular, insanlar için yaptığımız görünmez köprü ve onlara verdiğimiz sessiz çağrıdır.

Bütün parfümler aynı bileşime sahiptir. Alkol, su ve parfüm bileşimi (konsantre, aromatik maddelerin karışımı). Bütün fark, karışımın oranlarındadır.

Hayır. Esmerler tatlı hafif kokuları, genç sarışınlar ise taze çiçekleri seçmeli. Bunun yerine, tarzınızı göz önünde bulundurmalısınız: Romantik, ticari, abartılı, klasik ve bunun gibi yaşam alanınız ve tarzınıza göre kendi kokunuzu seçin. Ten rengi ile parfümün bağdaştığı bir nokta yoktur.

Koku içerikleri ve notalar çok benzerse 2-4 değil ise 5-6 aromayı yani farklı kokuları karşılaştırabilirsiniz. Burun diğer organlar gibi değildir ve yorulur. Parfüm alırken 3 ten fazla kokuyu aynı anda denemeyiniz. Sonra pişman olabilirsiniz.

Derinden gelen bu görünmez aura, parlak bir görünüme, ipek dokunuşuna, müziğin sesine atıflardan bulunmak gibi güçlü bir bağlantı ile sizi etkiliyor ise o sizin için güzel koku anlamına gelmektedir.

En iyi parfüm diye bir kavram ya da parfüm yoktur. Siz vanilya gibi içeriklere sahip bir parfümü severken başka biri bundan nefret edebilir. Ya da sizin çok yüksek fiyata aldığınız bir parfümden herkes hoşlanmak zorunda da değildir. Parfüm ve tarz kişiden kişiye değişir. Aynı görüşler gibi. Her kişinin en iyi parfüm diyeceği bir marka veya model olsa idi yüzbinlerce model yapmanın hiçbir anlamı olmazdı. En ünlü markaların bile yüzlerce modeli vardır. Ayrıca her parfüm her zaman kullanılmaz. Sizin en iyi dediğiniz bir parfüm belki kış yani soğuk havalar için kullanılan bir parfümdür. O zaman sıcak havaların en iyisi nedir? Kısacası en iyi parfüm sizi en iyi hissettirecek parfümdür.

Parfümün raf ömrü, kapalı bir şişede 3-10 yıl ve ilk kullanımdan itibaren 6 ila 18 aydır. (Markadan markaya ve içeriğe göre değişebilir) Ancak yanlış saklanırsa parfüm 1 haftada bile bozulabilir. Bundan nasıl kaçınırsınız? Her şeyden önce, parfümün en kötü 3 düşmanı olduğunu unutmayın- ışık, ısı ve nem. Bütün bunlar, ruh formülünün hızlı bir şekilde bozulmasına ve nihayetinde hasara yol açar. Bunu önlemek için parfümünüzü orijinal ambalajında ​​her türlü ışık ve ısı kaynaklarından uzak tutmalısınız. Banyoda parfüm bulundurmayın. En iyi yerlerden biri oda ısısında karanlık bir çekmece olabilir.

Parfüm temiz, kuru cilde (kulak arkası, boyun, gövde altı, dirsekler, bilekler, diz altı) uygulanmalıdır. Dilerseniz uzaktan elbiselerinize de uygulayabilirsiniz.

Aromalar yani esanslar notalarını 3 aşamada açar. İlk adım- cildinize uygulanan parfümden aldığınız ilk izlenim kokusuna üst nota denir. Bir dakikadan az sürdüğü için geleneksel olarak narenciye, yeşillikler gibi en zayıf kilitleme bileşenlerini içerir. İkinci adım- kalp notası cilt kokuyla hemen reaksiyona girdiğinde üst notadan hemen sonra gelir. On dakika sonra (bazen daha erken). Sadece üç notanın (uygulamadan 15 dakika önce) ortaya çıkması, esans üzerinde beklemeden iyi bir izlenim bırakabilir. Geriye kalan ve parfümün uçmasına yani sizden ayrılmasına yakın olan son kokuları da dip notadır. Kehribar, misk, baharat, sandal ağacı gibi güçlü aromatik maddelerin bulunduğu notaların kısmı genellikle alt yani dip notalardır.

Erkek kokuları çiçeklerden ve meyvelerden (meyveler) alınmaz- genellikle- bunun yerine odunsu ve çimenli tonları vurgulanır. Erkek kokuları genellikle eau de toilette ve eau de colognelerle temsil edilir ancak erkekler için eau de toilette genellikle kadınlar için benzer bir üründen daha konsantredir.
->